Sessa Efsanesi

Sessa, Efsanesi sonucu bulunamayan bir buğday tanesi sayma üzerine kurgulanmıştır. Sessa isimli bir
Brahman sekize sekiz gözlü bir dama tahtasi uzerinde 8 taşla(şah, fil, at, araba ve 4 askerle oynanan bir
oyun, zar atarak ilerlenen bir oyun icat etmiş ve bunu da Hindistan kralına hediye etmiş.Kral bu buluşu
çok takdir ederek buluş sahibine bir hediye vermek istemiş. Adami huzura çağırtıp buluşunu cok
beğendiğini ve bu itibarla da kendisine çok değerli bir hediye vermek istediğini ve ödülünü kendisinin
seçmesini ve onun en çılgın isteğini bile yerine getirebilecek zenginlik ve varlik içinde olduğunu söylemiş.
Brahman biraz düşündükten sonra:

-“Hükümdarım” demiş “bana tablanın her gözünü dolduracak kadar buğday verneni isterim: Öyleki
1.göze 1,2.göze 2,3.göze 4,4. göze sekiz yani her göze bir onceki göze konan buğdayın iki misli buğday
tanesi..

Kral: – Böyle basit bir istekte bulunarak benim canımı sıkıyorsun. Sana verebileceğim değerli hediyeler
yerine bunu mu istiyorsun? Ama, sen bilirsin. Mademki isteğin budur adamlarım kısa zamanda isteğini
yerine getirip yarım çuval tutabilecek buğdayı sana getirirler “demiş.

Brahman’a verilecek buğdayı da ona çabuk vermeleri için adamlarını sıkıştırmaya başlamışsa da
onlardan sayımın neticelendiğine dair olumlu bir yanit alamamış. Neticeyi öğrenmeden uykuya yatmak
istemediğinden gene sormuş. Aldığı yanıt gene aynı.”Yüce haşmetbahımız henüz sayımı bitiremedik”
Kral duruma bayağı sinirlenmiş ve ertesi gün bu buğday sayıcılarının işlerine son vermiş. Kendine yakın
olan ön adamlarından birisine sormuş o da “efendimiz bu adamlar eski usülle, el ve parnaklarını sayarak
yapmaya çalışıyorlardi. Bundan bitiremediler. Yeni usülle çalışan matematikçiler var.” deyince, Kral
“onlardan birini getir” çabuk diyerek buyruğunu yenilemiş. Yeni matematikçi duruma el atip yarım saat
gibi kisa bir zamanda durumu çözmüş:

– Sizden istenen buğday miktarı “çok yüksek” diyerek yumuşak bir ses tonuyla cevap vermiş.

-Kral: Ne kadar yüksek olursa olsun , bütün ambarlarım boşalmaz ya!

-Hükümdarım tüm gücünüze ve zenginliğinize karşın bu miktar buğdayı bulman imkansiz. Bu miktar
bizim sayılar hakkındaki bilgilerimizin dışında. Krallığının bütün ambarlarını boşaltsan; ve komşu
krallıkların ambarlarını buna dahil etsen gene ödeyemezsin. Bu ödülü illede vermek istiyorsan bütün
gölleri ve denizleri kurutarak çukurlaştırsan, dağlari, ovaları düzelterek buğday ekimine başlaman gerek.
Bu miktar buğdayı bulman için de bütün bu arazileri yılda 73 defa ekip biçmen gerek. Bu miktar buğdayı
koymak için sana 12 trilyon 3 milyar metreküp hacminde bir yer gerekir. Bunun için de 5 metre
genişliğinde, 10 metre uzunluğunda ve 300 milyon derinliğinde uzun bir silo gerekir.Tekrar yeni hesap
sistemini krala, izah edip ( 1.göze 1, ikinci göze 2, üçünçü göze 4, dördüncü göze 8, beşinci göze 16 tane
koyarak bugday tanelerini her gözde iki misline çıkararak 64 göze kadar ard arda iki misli çoğaltacaksın.
Bu işlemleri sana gösterdiğim usullerle yapınca onsekiz kantrilyon, 446 katrilyon, 744 trilyon, 73 milyar,
709 milyon, 551 bin, 615 tane tutardı.

-“Hic kuşku yok “demiş kral .Bu Brahman’ın icat ettigi oyun ne kadar usta işiyse, dileği de o kadar
kurnaz. Şimdi söyle bana ne yapmalıyım? Matematikçi düşünüp cevap vermiş:

-Bu kurnaz adamı kendi tuzağına düşür. Gelsin her bir buğdayı tek tek sayarak alsın .Hiç durmadan
gece, gündüz saniyede bir buğday saysa 6 ayda ancak bir metreküp, 19 yılda 20 metreküp buğday
sayabilir…

(Georges İfrah, Uzak Doğu’dan Maya Ülkesine Bir, İki, Üç, Dört Rakamların Evrensel Tarihi.
TÜBİTAK 1996.)Turkçeye çeviren: Kurtuluş Dinçer.

Veysel Donbaz